
- Açık Kaynak Yazılım: Teknolojide Özgürlüğün Kapılarını Açan Hareket
- Dünyada ve Ülkemizde Açık Kaynak Yazılımların Yükselişi
- Açık Kaynak Yazılımlar için Lisans Seçimi
- Ticarileşme Sürecinde Lisans Uyumluluğu ve Gelir Modelleri
- Açık Kaynak Yazılımların Hukuki Yönü
Açık Kaynak Yazılım Lisansları yazı serimizin üçüncü sayısında bahsettiğimiz lisans özelliklerinin ardından, lisans seçimi sürecinde dikkate alınması gereken bir diğer önemli konu olan lisans uyumluluğu ile devam edip yazılımın ticari hale getirilmesi için gerekli adımları ele alacağız.
Açık kaynak dünyasında üretmek bir özgürlüktür. Üretilen yazılımı ticari hale getirmek ise, doğru stratejiyle topluma fayda sağlayan bir girişime dönüşebilir. Açık kaynaklı yazılım sektöründe, üretkenlik ile girişimcilik kavramlarını bir araya getirerek açık kaynak projelerini ürüne dönüştürmek mümkündür. Ortaya çıkan ürün, sadece maddi kazanç değil, o emeğin sürdürülebilir olmasını da sağlar. Üretilen kodları doğru lisans, sağlam bir gelir modelli ve sürdürülebilir bir vizyonla ürüne dönüştürmek aynı zamanda ülkemizin küresel teknolojideki yerini de güçlendirir.
Açık kaynak olarak geliştirilip, topluluk tarafından beğenilen, ilgi gören, geliştiriciler tarafından katkı sağlanan, GitHub’da yıldızlar alan yazılımlar bu başarıyı daha ileriye taşımak için potansiyel taşımaktadır.
Başarılı bir kod satırı, bir fikirle başlar, bir çözüm sunar, bir gelecek inşa eder!
Yazılımı kod satırları olarak bırakmayıp, hayatın içinde değer kazanacak ve sürdürülebilir bir iş modeline dönüştürmek için yol haritası oluşturmak gerekmektedir. Bunun için, sadece geliştirici olarak değil aynı zamanda stratejik düşünmeliyiz. Yazılımın potansiyelini açığa çıkaracak ve ticari anlamda sürdürülebilir kılacak bir plan oluşturulmalıdır. Öncelikle, yazılımımız “Hangi sorunları çözüyor?”, “Kimler için değerli?” sorularına cevap vererek hedef pazarı belirledikten sonra, gelir modeline karar verilip, yazılımın tanıtılması, doğru platformlarda dağıtılması ve pazarlama yöntemlerinin oluşturulması gibi konular bu plana dahil edilebilir.
Açık kaynak yazılımın ticarileşmesi sürecinde; yazı serimizin 3.sayısında bahsettiğimiz lisans seçiminin yanı sıra lisans uyumluluğu da önem taşımaktadır. Lisans uyumluluğunu, bir açık kaynak yazılım projesinin, birden fazla lisans altında yayınlanan kod parçalarını birlikte kullanması durumunda, bu lisansların tutarlı şekilde birbirini desteklemesi şeklinde açıklayabiliriz. Lisans uyumluluğu teknik ve yasal bir gereklilik olarak karşımıza çıkar. Kodların uyumsuz lisanslarla birleştirilmesi durumunda, yazılımın paylaşılması veya ticarileştirilmesi konusunda yasal zorluklar yaşanabilmektedir. Yani, proje teknik olarak çalışıyor olsa bile, yasal olarak dağıtılamayabilir. Bu sebeple, entegre edilen kodlar arasında lisans uyumluluğuna dikkat edilmeli.
David A. Wheeler tarafından Açık Kaynak/Özgür Yazılımlarının (OSS/FS) değerlendirme sürecini açıklamaya yönelik hazırlanan makalede belirtildiği gibi, çok sayıda Özgür/Açık Kaynaklı Yazılım lisansı vardır, ancak bunlardan yalnızca birkaçı yaygın olarak kullanılmaktadır. Yazılım daha büyük bir çalışma üretmek için birleştirilebilir. Bu durumda ise, yazılım lisanslarının uyumluluğu incelenmelidir. Yaygın olarak kullanılan lisanslar, diğer lisanslar ile uyumlu olma eğilimindedir. Aşağıda yer alan şekil, hangi lisansın hangileriyle uyumlu olduğunu ve lisansların nasıl birleştirilebileceğini göstermektedir.

Şekil-1 Açık Kaynak Yazılım Lisanslarının Uyumluluğu
Bu şekilde, hangi açık kaynak yazılım lisansına sahip yazılımların birleştirilebileceği gösterilmiştir. Örneğin; Apache 2.0 lisanslı yazılım ve GPLv2+ lisanslı yazılım her ikisi de “GPLv3 veya GPLv3+”ya ulaşabilmektedir. Bu nedenle; GPLv3 veya GPLv3+ kullanılarak birleştirilebilirler.
Açık kaynak yazılım lisans uyumlulukları konusunda analizler sunan ve yazılımlarda hangi lisansların kullanıldığını tespit edip uyumlu olduğu lisansları kontrol edebilen FOSSology platformundan da yardım alınabilir. Ayrıca, Yazılım Özgürlüğü Koruma Vakfı (SFC) açık kaynak yazılım projeleri için lisans seçimi ve lisans uyumluluğu konusunda rehberlik sağlamakta olup, özgür yazılım lisanslarına uygunluk sağlanması kapsamında eğitim, yasal destek gibi çeşitli hizmetler sunmaktadır.
Açık Kaynak Yazılımın Ticari Hale Getirilmesinde Lisanslama
Açık kaynaklı yazılım için uygun lisans seçimi yapılıp yazılım bileşenleri arasındaki lisans uyumluluğu da sağlandıktan sonra, yazılımın geniş kitlelere hitap etmesi veya sürdürülebilir bir ürün olması için ticari bir modele dönüştürülmesi düşünülebilir. Yazılımın ticari hale getirilmesi sadece gelir elde etmek için değil, aynı zamanda yazılımın gelişmeye devam etmesi için gerekli finansmanın sağlaması için de önemlidir. Yazılımın ticari hale getirilmesi için öncelikle yasal ve ticari düzenlemelere uyum sağlanması gerekmektedir. Bu kapsamda yapılabilecekler aşağıda sıralanmaktadır.
- Öncelikle yazılımın mevcut açık kaynak lisansının ticari kullanıma izin verip vermediği detaylı şekilde incelenmelidir.
- Eğer lisans buna olanak veriyor ise, lisansın copyleft özelliği gibi yükümlülükleri, kaynak kodunun açık tutulması gerekliliği, yazılımın bağımlılıkları ve lisans uyumlulukları gibi unsurlar değerlendirilerek tüm bileşenler lisans gereklilikleriyle uyumlu hale getirilmelidir. Bunun için; yazılımın kendi kod tabanı ile kullandığı üçüncü taraf kütüphaneler veya bağımlılıkların lisans koşulları incelenip tespit edilerek gerekirse yazılımın yeniden yapılandırılması, farklı bağımlılıkların seçilmesi veya belirli bileşenlerin kaldırılması gibi çözüm yöntemleri geliştirilip potansiyel uyumsuzlukların giderilmesi sağlanmalıdır.
- Ayrıca, yazılım içerisinde başkalarına ait kodlar kullanılmışsa, ilgili telif hakları, izinler ve atıfların eksiksiz şekilde alınması gerekir.
- Bu aşamaların ardından, yazılımın ticari olarak sunulacağı hedef kitleye uygun gelir modeli belirlenmeli ve bu doğrultuda pazarlama ve dağıtım stratejisi oluşturulmalıdır.
- Diğer taraftan, açık kaynak yazılımların gelişmesinde önemli bir unsur olan topluluk desteği göz ardı edilmemelidir. Yazılımın ticari hale getirilmesi sürecinde açık kaynak topluluklarının şeffaflık ve iş birliği beklentilerini karşılamak amacıyla, söz konusu açık kaynak yazılım projesinin ticari hale dönüşeceğini açıkça duyurup toplulukla olan olumlu ilişkilerin devamlılığının sağlanması faydalı olacaktır. Böylece, topluluk desteğinin aynı şekilde sürdürülmesi, uzun vadeli kullanıcı bağlılığı, güven ve itibar kazanılması gibi katkılar ile projenin olumlu yönde desteklenerek ilerlemesi sağlanacaktır.
Gelir Modelinin Belirlenmesi
Yazılımı ticari bir ürüne dönüştürmek ve gelir elde edilebilir hale getirmek, mevcut kullanıcı kitlesini korurken yazılımın kullanım alanını genişletmeyi gerektirir. Bu aşamada, gelir modelini belirlerken mevcut kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılamaya devam ederken, yeni kullanıcıları çekmek için stratejik ve teknik bir yol haritası oluşturmak önemlidir. Geçiş sürecinin başarılı şekilde ilerlemesi için kullanıcı deneyiminin iyileştirmesi ve ticari modele uygun yenilikçi çözümler geliştirilmesi sağlanmalıdır. Böylece, mevcut kullanıcıların bağlılığı korunurken, yazılımın daha geniş bir kitleye ulaşması sağlanır.
Bunun için, yazılım kullanıcılarının en çok ihtiyaç duyduğu özelliklerin tespit edilmesi, rakip ürünlerin analizi, öne çıkarılabilecek özelliklerin belirlenmesi, rekabet avantajı sağlayacak ve değer katacak özellikler tespit edilerek projeye entegre edilmesi gibi çalışmalar faydalı olacaktır. Bu aşamada, öncelikle açık kaynak sürümü ile ticari sürüm arasındaki farkların ortaya koyularak hangi özelliklerin ücretsiz, hangi özelliklerin ücretli sunulacağı konusunda karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca, açık kaynak sürümünün kullanım ve desteğinin aynı şekilde devam edip ticari sürümünden gelir elde edebilmek için farklı gelir modelleri incelenerek kullanıcı ihtiyaçlarına uygun bir modelin seçilmesi gerekmektedir.
Gelir modelleri arasında, açık kaynak projelerinin genellikle kurumsal olan versiyonlarının ücretli olarak sunulmasını sağlayan Çift Lisanslama Modeli, kullanılan en yaygın yöntemlerden biridir. Bu modelde, açık kaynak versiyonu ile topluluğa kullanma ve değiştirme hakkı sunulurken, kurumsal kullanımlara yönelik ticari lisanslı ürün ücretli olarak sunulur. Bu kurumsal versiyonlar, genellikle güvenlik ve yönetim kolaylığı sağlayan ek özellikler barındırır. Kurumsal müşterilerin ihtiyaçlarına yönelik özelleştirilen sürümler, özellikle yüksek bütçeye sahip şirketler için cazip hale getirilerek daha stabil, güvenli ve entegre çözümler sunduğundan, yazılımın ticari başarısı için önem taşımaktadır. MySQL, çift lisanslama modelini kullanan en bilinen örnekler birisidir.
Open Core Modelinde ise, yazılımın temel özellikleri açık kaynak olarak sunulmakla birlikte daha gelişmiş veya farklı özellikler için ücretli sürümler vardır. Yazılımın “çekirdek” kısmı (temel işlevler) genellikle ücretsiz ve açık kaynak olarak paylaşılırken, güvenlik iyileştirmeleri, yüksek performans gereksinimleri veya özelleştirilebilir araçlar gibi ek özellikler yalnızca ticari lisansla sağlanır. Elasticsearch ve GitLab bu modele örnek olarak verilebilir.
Yazılımın temel özellikleri herkesin kullanabilmesi için ücretsiz sunulup gelişmiş özelliklere veya yüksek kullanım kotalarına erişmek için abonelik veya ücretli bir sürüm içeren Freemium Modeli de kullanılan gelir modelleri arasındadır. Örneğin, yazılım geliştirme ve dağıtım süreçleri konusunda çalışan Docker platformu, bu modele uygun olarak bireysel geliştiriciler ve küçük işletmeler için ücretsiz temel özellikler sunmakta olup 250’den fazla çalışanı veya yıllık 10 milyon dolardan fazla geliri olan şirketler için ücretli abonelikler gerektirmektedir. Ücretli planlar, daha yüksek imaj çekme limitleri, özel depolar ve gelişmiş güvenlik özellikleri gibi ek avantajlar sunmaktadır. Benzer şekilde, WordPress de sunduğu ücretsiz sürümde, kullanıcılara kendi alan adlarını kullanıp ücretsiz tema ve eklentiye erişmesini sağlarken, WordPress.com platformu aracılığıyla premium hizmetler sunmaktadır.
Bir diğer iş modeli ise; “kullandığın sürece öde” prensibine dayanan SaaS (Software as a Service) ‘dir. Bu modelde, açık kaynak yazılımları bulut tabanlı platformlarda hizmet olarak sunulur. SaaS hizmeti, kullanıcılara yalnızca ihtiyaç duydukları kadar ödeme yapma imkânı tanır. Yazılımın bakımı, güncellenmesi gibi işlemler ise, sağlayıcı tarafından yapılır. Ancak, SaaS modeli gelir elde etmek için etkili bir yol olsa da başarılı olabilmesi için yüksek güvenilirlik, hızlı performans ve sürekli güncel güvenlik önlemleri gibi faktörlere özen gösterilmelidir. Bu iş modeli, GitLab SaaS ve MongoDB Atlas gibi başarılı örneklerde kullanılmıştır. GitLab, bulut tabanlı hizmetler sunarak yazılım geliştirme süreçlerini kolaylaştırırken, MongoDB Atlas ise veritabanı yönetimini bulut üzerinden erişilebilir ve ölçeklenebilir hale getirmiştir.
Açık kaynak yazılım üzerinden katma değer yaratma fikrine dayalı uygulanan gelir modellerine ilişkin örnekleri çoğaltabiliriz. Red Hat örneği, açık kaynak yazılımı ticari hale getirmenin en başarılı örneklerinden birisidir. Linux tabanlı işletim sistemi Red Hat Enterprise Linux (RHEL) ile büyük bir ticari başarıya ulaşılmıştır. Şirket, açık kaynak topluluğunun ilgisini korumak ve yenilikçi teknolojiler sunmak amacıyla Fedora üzerinden her 6 ayda bir yeni özellikler içeren sürümler yayınlamaktadır. Bu model, kurumsal müşterilerinden yıllık 1 milyar doların üzerinde bir gelir elde etmiş ve aynı zamanda Linux’un en çok kullanılan sunucu işletim sistemi olmasına yardımcı olmuştur.
Red Hat’in bu iş modeli, açık kaynak topluluğuyla güçlü bağlarını sürdürürken, kurumsal pazarda RHEL’de kurumsal özellikler ve optimize edilmiş çözümler sunarak standart Intel donanımları üzerinde etkili bir kullanım sağlayarak değer yaratmıştır. Bu başarının ardından, 2019 yılında IBM, açık kaynak yazılımın kurumsal dünyadaki önemini artırmak ve kendi bulut çözümlerini güçlendirmek amacıyla Red Hat’i 34 milyar dolar karşılığında satın almıştır. Bu satın alma, Red Hat’in iş modelinin ne kadar uygulanabilir ve sürdürülebilir olduğunu, aynı zamanda açık kaynak yazılımın kurumsal çözümlerdeki değerini göstermektedir.
Red Hat örneğine benzer şekilde, Cloudera da, güvenlik, performans ve iş analitiği gibi en önemli kurumsal fonksiyonlarını, Enterprise Data Hub isimli ileri seviye ürününde kullanmıştır. Apache Software Foundation da benzer bir strateji izlemiştir. Kurulu sistemler için ücreti karşılığında müşteri desteği satmaya çalışmıştır. Bu model, açık kaynak teknoloji ile çalışmayı riskli gören kullanıcılara ilk başta çekici gelmiştir. Fakat, müşterilerin çoğu ürünleri yakından tanıdıktan sonra, desteğe ihtiyaç duymadıklarına karar vermiştir. Bu sebeple, uygulanan stratejinin uzun vadede para yaratacak bir model olmadığı görülmüştür.
Ticari bir gelir modeli seçmek, projenin sürdürülebilirliği için son derece kritik bir karardır. Gelire dayalı iş modelin sürdürülebilir olması için, kullanıcı geri bildirimlerine dayalı olarak yazılımın sürekli iyileştirilmesi ve güncellenmesi, teknik altyapı, yasal gereklilikler ve müşteri desteği gibi temel bileşenlerin sağlanmasını gerektirir. Bu yazımızda ticarileşme yolculuğunda önemli konulara değindik. Serimizin bir sonraki yazısında ise, açık kaynaklı yazılımların hukuki yönünü ve lisanslama sürecinde karşılaşılan anlaşmazlıkları örnek vakalar üzerinden inceleyeceğiz. Yeni yazımızda görüşmek dileğiyle, keyifli okumalar…
Kaynaklar:
1- https://dwheeler.com/essays/floss-license-slide.html?utm
2- https://dwheeler.com/oss_fs_eval.html
3-https://en.wikipedia.org/wiki/Business_models_for_open-source_software
4- https://www.acs.com/fossology-open-source-license-compliance
6- https://www.ibm.com/investor/news/ibm-completes-acquisition-of-red-hat
8- https://www.zdnet.com/article/red-hat-the-first-billion-dollar-linux-company-has-arrived/?utm
9- https://cyberwar.tr/fedora-yenilikci-topluluk-odakli-ve-cok-yonlu-bir-linux-dagitimi/?utm